DOWNLOAD YETKİN FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DOWNLOAD YETKİN FORUM

EN YENİ PAYLAŞIM PLATFORMU- BİLGİ PAYLAŞTIKÇA DEĞERLİDİR
 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Sinem Kobal..."APTAL SARIŞIN İMAJINI DEĞİŞTİRDİM"!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir
avatar



Sinem Kobal..."APTAL SARIŞIN İMAJINI DEĞİŞTİRDİM"! Empty
MesajKonu: Sinem Kobal..."APTAL SARIŞIN İMAJINI DEĞİŞTİRDİM"!   Sinem Kobal..."APTAL SARIŞIN İMAJINI DEĞİŞTİRDİM"! EmptyCuma Şub. 20, 2009 9:52 pm

Sinem Kobal..."APTAL SARIŞIN İMAJINI DEĞİŞTİRDİM"!

Sinem Kobal..."APTAL SARIŞIN İMAJINI DEĞİŞTİRDİM"! Sinem_kobal
Kendi deyimi ile "haddini bilen" biri olan Kobal, hakkında merak edilenleri Elle dergisine anlattı.



Sinem Kobal... Henüz 21 yaşındaki genç bir oyuncuya göre ne istediğini, kim olduğunu ve neler yapabileceğini çok iyi bilen biri o... Cevap verirken tereddüt etmiyor. Yaptığı işe, aşka ve kendine inanıyor. Televizyon sayesinde 7’den 70’e herkes artık onu tanıyor, ama bu durum bile onu şımartmamış. Kendi deyimi ile "haddini bilen" biri olan Kobal, hakkında merak edilenleri Elle dergisine anlattı.
Hayatınızın eskisi gibi olmadığını, bir şeylerin değiştiğini ne zaman anladınız?
Çevremdeki insanların tepkileri değişmeye başladığında, hayatımın biraz daha kısıtlandığını anladım.
Bu tam olarak ne zaman oldu, "Selena" dizisi ile birlikte mi?
- Hayır, çok daha önce. Biliyorsunuz ondan evvel "Dadı" adlı sit-com’da rol almıştım. Bu dönemin ortalarında bir şeylerin değiştiğini hissetmeye başladım. Konservatuvara başlamıştım. Okulum Kadıköy’deydi. Bir anda artık oralara tek başıma gidememeye başladım. İşte o zaman hayatımın eskisi kadar rahat olamayacağını, bir şeylerin değiştiğini fark ettim.
Hayatınızın bu şekilde kısıtlanması sizi nasıl etkiledi?
- Bundan çok fazla yakınan biri değilim. Bu mesleğin bir bedeli olduğunu biliyorum. Biz oyuncuların bencil olma hakkı yok. Sonuçta bu işi insanlar için, onlara bir şeyleri beğendirmek için yapıyoruz. Bunu takdir etmeleri çok hoş. Tepki göstermeleri çok doğal, buna hakları var. Bundan şikayet etmemem gerektiğini düşünüyorum. Bu tür şeylerle nerelerde karşılaşacağımızı hepimiz biliyoruz. Mesela ben Nişantaşı’nda yürürken o kadar zorlanmıyorum, ama Kadıköy’de durum değişiyor. Ben de ona göre hareket ediyorum. Herkesin gezdiği yerlerde gezmeyi çok seviyorum. Ancak bu mesleğe başladığımdan beri bu pek mümkün olmuyor.
Ünlü olmanın olumsuzluklarını biliyorsunuz, bunun yanında güzel olmanın herhangi bir dezavantajını yaşadınız mı? Size hep iyi karakter, hep cici kız rolleri verilir diye endişeleriniz var mı?
- Aslında ben bu konudaki önyargıları yıkmış durumdayım. Güzel değil de mesela sarışın olmakla ilgili bir şeyler söyleyebilirim. Türkiye’de sarışınlara çok fazla iyi karakterleri oynatmazlar. Bu işe başlarken acaba bana hep kötü karakteri, fettan kadın rölünü mü verecekler diye endişelerim vardı. Ancak bunu yıkmayı başardım. Artık bana bir rol verilirken saçımın rengine göre karar verileceğini sanmıyorum. Sarışın olmanın dezavantaj olacağı noktayı yıktım.
Oyunculuk yapmaya başladığınızda, uzun yıllar eğitimini aldığınız baleden vazgeçtiniz. Daha sonra tiyatro eğitimi aldınız. Peki hiç tiyatro yaptınız mı?
- Yaptım. Baleyi de bıraktım sayılmaz. Baleden vazgeçmedim, eğitimimi tamamladım, yani yarıda kalmış değil. Ancak devamını getirmedim. Tam sınava mı girsem, konservatuvara mı devam etsem diye karar vermeye çalışırken, "Dadı" dizisine başladım. Orada Haldun Dormen ile tanıştım. Onun sayesinde konservatuvara iki sene misafir öğrenci olarak devam ettim. Ve onlarla beraber birçok müzikalde sahne aldım. Başka tiyatro oyunlarında da rol aldım. Ancak "Selena" dizisi başladığından beri tiyatro yapmaya fırsat kalmıyor.
"Selena" birkaç sezondur devam ediyor. Uzun süre aynı karakteri canlandırmak bir oyuncu açısından riskli değil mi?
- Yaptığım işler en az iki sene sürdüğü için buna alışkınım. "Dadı" da üç sene sürmüştü, ondan sonraki işim de öyle. Başarılı bir işin ardından gelecek olan proje yine iyi olursa, sorun yok. Yani "Selena" karakteri üzerime yapışır diye korkmuyorum.
Kendinizi televizyonda izlediğinizde ne hissediyorsunuz? Kendinizi beğeniyor musunuz?
- Kendimi acımasızca eleştiriyorum.
Neden, kendinizi ekranda beğenmiyor musunuz?
- Beğenmemekle ilgisi yok. Ne yaptığımı görmek için izliyorsam, hep bir yanlış arıyorum. Çünkü yanlışlarımı bularak kendimi geliştirebileceğime inanıyorum. "Ben oldum, her şey süper, her şey muhteşem" dediğin nokta, tıkandığın noktadır. Hayat sürekli değişiyor, insanlar da sürekli değişiyor. Bu durumda senin de değişmen gerekiyor. Evet, ben iyiyim. Ama şu an, şu saate göre, yani şimdi iyiyim. Birkaç ay veya bir yıl sonra da aynı kalmaya devam edersem, o zaman iyi değilim demektir. Kendime hep eleştirel gözle bakmayı tercih ediyorum. Yine de kendimi ekranda izlerken çok keyif aldığımı da itiraf etmeliyim. Oyunculuk zor bir iş. O kadar emek veriyorsunuz. Tüm bunların sonucunda ortaya iyi bir iş çıkınca bundan keyif alıyorsunuz.
Çok uzun süre yeni teklif alamazsam, zorunlu olarak uzun bir ara verirsem ne yaparım diye düşündünüz mü?
- Düşünmedim. Böyle bir şey olursa hemen yurtdışına giderim. Hemen oyunculukla ilgili workshop’lara yazılırım. Zaten böyle bir boşluk bulmaya çalışıyorum ama şimdilerde buna fırsatım yok... Özetle; siz durmadan, vazgeçmeden hiçbir şey durmaz. Sadece siz öyle zannedersiniz. Bir de bazı şeyler için doğru zamanı beklemek gerekir. Hayatımda bir boşluk olursa onu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırım. Olaylara olumlu yönden bakarım. Ah, vah derken karşıma çıkacak fırsatları kaçırmak istemem.
Demek ki çok mantıklı birisiniz...
- İşim söz konusu olduğunda mantıkla hareket eden biriyimdir. Ama özel yaşamımda farklı. Konu arkadaşlık veya aşk olunca çok duygusalımdır. Çok fazla mantığımla hareket etmem. Duygular ön plana geçiyor.
Aşk mı kariyer mi?
- Böyle bir seçim yapmak zorunda kalmak bana çok saçma geliyor. Ne istediğini bilen insanlar, yapmak istediği işlerden ve yaşadığı sevgiden eminlerse, ikisi arasında seçim yapmak zorunda kalmazlar. . n Suzan YURDACAN
Evlilik fikrinden ürkmüyorum ama henüz böyle bir plan yok

Sizinle iligili hiç yalan haber çıktı mı?
- Oldu tabii. Bu yaz, bir gün arabayla setten eve dönüyorum.Radyoda bir anons: "Genç oyuncu Sinem Kobal sevgilisi ile 26 Temmuz’da evleniyor!" Tarih de veriyorlar! Ben bile şaşırdım, evleniyor muyum, nasıl yani diye.
Bu haber durup dururken niye çıktı? Yoksa yakında evlenmeyi mi düşünüyorsunuz?
- Tabii ki hayır, şu anda böyle bir şey yok.
Evlilik için belirlediğiniz bir yaş var mı?
- Hayır. Dediğim gibi, özel hayatta çok duygusal hareket ettiğim için öyle planlar yapmamın bir anlamı olmaz. Özel hayatım söz konusu olduğunda söylediğim tek şey var, umarım benim için en hayırlısı ve doğru zamanda olur.
Demek evlilik fikri sizi yine de ürkütmüyor...
- Beni hayatta hiçbir şey ürkütmüyor. Benden çok daha zor koşullarda yaşayan insanlar var. Beni sürekli kollayan, yanımda olan bir ailem var. Sağlıklıyım. Demek ki ne kadar şanslıyım, neden korkayım ki! Kafamı bir dolu gereksiz şeye takmayı, şikayet etmeyi şımarıklık olarak algılıyorum. Kendimle barışık, mutlu ve cesur bir insanım.
Oyuculukta kurallar değil fikirlerim var
Oyunculukta şunu yaparım, bunu yapmam gibi kurallarınız var mı? Yani "Sinem Kobal kuralları" söz konusu mu?
- Oyunculukta kurallarım yok, fikirlerim var. Kurallarımın olduğunu iddia edip haddimi aşmak istemem. Böyle bir şey yaparsam, bu mesleği yıllarca icra eden başarılı oyunclulara ayıp olur. Ancak onların kuralları olabilir diye düşünüyorum. Ama bana gelen teklifler arasında seçim yapma hakkım var. Bana bu hakkı tanıyorlar. Bu da hoş bir şey. Seçici olmaya çalışıyorum.
Aşık olunca yerimde duramam
21 yaşındasınız. Hiç aşık oldunuz mu?
- Oldum. Aşk çok güzel bir şey. İnsan aşık olduğunda değişiyor. Mesela bana enerji veriyor. Yerimde duramıyorum, sürekli konuşuyorum... Aşık olmak herkesi farklı etkiliyor. Bu durum aşkınızın karşılıklı ya da karşılıksız olmasına göre değişir. Aşk sizi dugusal olarak göklere de çıkarabilir, yerlerde sürünmenize de sebep olabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sinem Kobal..."APTAL SARIŞIN İMAJINI DEĞİŞTİRDİM"!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» <meta http-equiv="refresh" content="0;URL=http://site.mynet.com/raso1/">
» Ebru Yaşar... "KOCAMIN AYAKLARINI YIKARIM"!
» Yalın... "BUDUR DEDİĞİM ÇOK KADIN OLDU"!
» Nil Karaibrahimgil... "KADIN KISKANMALI, ERKEK DEĞİL"!
» aptal değiliz

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DOWNLOAD YETKİN FORUM  :: MAGAZİN BÖLÜMÜ :: Yerli Magazin Dünyasından Haberler-
Buraya geçin: